Önizleme

6 Mayıs 2011 Cuma

İzmir’in kavakları...Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil yazdı

İzmir’in kavakları...

Gâvur İzmir’in Bizans konsolosuyuz ya...

Herkes soruyor:
Orda n’ooluyor?

AKP geçen hafta “2 Mayıs”ta İzmir’e yönelik projelerimizi açıklayacağız dedi... “2 Mayıs”ta İzmir Büyükşehir Belediyesi basıldı.

Olan bu.

Konak belediyesini böldüler, Karabağlar belediyesi yarattılar, hesapta avanta kömür vererek kazanacaklardı, çünkü Karabağlar’da dar gelirli vatandaşlarımız yaşar. Kömür götürenlerin ağzını burnunu kırdılar iyi mi, ezici üstünlükle CHP çıktı... Karabağlar belediyesini bastılar.

Bi parça Karşıyaka’dan, bi parça Bornova’dan kopardılar, Bayraklı belediyesi yarattılar, güya avanta makarna dağıtarak devşireceklerdi. Ahalimiz teşekkür mahiyetinde (!) odunla bekledi makarnacıları, ezici üstünlükle CHP çıktı... Vay sen misin, Bayraklı belediyesini bastılar.

Olan bu.

Başbakanımız, geçen ay, TRT’de Hakan Şükür’ün programına katıldı, “Şu anda İzmir’in Süper Lig’de takımı yok, tabii İzmir’in Süper Lig’de bir tane takımı bile olmayınca Halkapınar Stadı boş kalıyor” dedi. Kafasına ampul şapkası takan mebus adayı Hakan da, tasdikledi.

Bucaspor, eskiden AKP’li belediyeydi. CHP’ye geçti. Anlaşılan o ki, Buca CHP’li olunca, lügatinden sildi... “Boş kalıyor” denilen statta, daha bu hafta 50 bin Göztepeli vardı. 15 milyonluk İstanbul’un Büyükşehir Belediyespor’u ise, 6 seyirciye oynuyor, futbolcu sayısı taraftardan fazla... Üstelik, o stadın adı Halkapınar değil. Atatürk de mi defterden silindi?

Olan bu.

“İzmir’de AKP’liler bile Aziz Kocaoğlu’na oy verir” dedim, küfür ettiler... AKP İzmir mebusu Taha Aksoy, büyükşehir belediye başkanlığına aday yapıldı, Aziz Kocaoğlu’yla birlikte Fatih Altaylı’nın Teke Tek’ine çıktılar. Taha Aksoy elini vicdanına koydu, “Evimi, cüzdanımı, hatta ailemi bile emanet edebileceğim kadar dürüst adamdır Aziz Kocaoğlu” dedi! Sonu oldu tabii, bırak belediyeyi, bu seçimde mebus adayı bile yapmadılar Taha Aksoy’u.

Olan bu.

(İki parantez açayım... Laik kılıflı liboşik bi arkadaş var. Yağcılığını margarin gibi suratına sürer. Belediyelerden para alır, vıcık vıcık belgeseller yapar. Aziz Kocaoğlu’dan istedi. Havasını aldı. Utanmadan, oturdu, “Expo gezisi diye Sexpo gezisine gitti” diye yazdı. Yalanlandı. Yalanlandığını yazmadı. Sevmez bu tür arkadaşlar, Aziz Kocaoğlu’nu.)

(Avantacı gazeteciye vermiyor da, nereye veriyor parayı? Tek örnek anlatayım... İzmir Büyükşehir Belediyesi, dar gelirli 160 bin öğrenciye haftada 2 litre süt veriyor. Bu devasa miktardaki sütü, Tire Süt Kooperatifi’nden alıyor. Bizzat köylüden yani... İzmir’in parasını, hizmet ayaklarıyla yandaşın cebine koymuyor. Haberiniz olmaması doğal, çünkü kameraları çağırıp, milletin parasıyla kendine reklam yaptırmıyor.)

Sadece 5 gün önce... “AKP’li Maliye Bakanlığı”na bağlı İç Denetim Koordinasyon Kurulu toplantısı yapıldı. Kaynakların etkili, ekonomik, verimli kullanımı, şeffaf yönetim-denetim kriterleri incelendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi “Türkiye’nin örnek belediyesi” seçildi. Sadece 5 gün sonra, İzmir Büyükşehir Belediyesi basıldı.

Olan bu.

Yolsuzluk yapıp, köşeyi döndüğü iddia edilen “en kritik” daire başkanına, mal varlığını sordular dün... Ne cevap verdi biliyor musunuz? “Dikili ağacım yok, eşim kanserden vefat etti, borç bıraktı, reddi miras yapmak zorunda kaldım, tedavisi sırasında masrafları karşılayabilmek için Vakıflar Bankası’ndan kredi çektim, şimdi taksitle onu ödüyorum.”

(Ayrıca... İmar planına göre ancak “kültür-sanat merkezi” yapılması öngörülen araziye “apartman yapılmasına izin vermediği için” hakkında soruşturma açılan belediye başkanı duymuş muydunuz hiç? Duyun... Kültür-sanat arazisine apartman yapılmasına izin vermediği için, hakkında soruşturma açıldı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın.)

Olan bu.

Şimdiiii...
Gelelim zurnanın zırt dediği yere.

Hedef, İzmirliler değil... Çünkü, İzmirliler güler geçer böyle saçmalıklara... AKP yağmurlu havada su bile bulamaz İzmir’de... Peki “Hedef kimdir” derseniz?

AKP.

AKP’nin İzmir’e gıcık olması normaldir. Ancak, Binali Yıldırım’ın “2 Mayıs”ta İzmir projelerimi açıklayacağım demesinden sonra, tam da “2 Mayıs”ta İzmir’de baskın yapılması, anormaldir. Ayak oyunlarının adamı değildir Binali Yıldırım... En azından zekâsına kefilim.

İzmir, savaş alanıdır...

Savcının, polisin aldatıldığını, yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum. İzmir’e gâvur, sümüklü gibi yaftalar takan AKP’ye, tam yeridir deyip, İzmir üzerinden tezgah kuruldu. Belli ki dengeler değişti... AKP’ye çalışıyormuş gibi görünen bazı arkadaşlar, AKP’yi tufaya getirdi.

Eli verdiler...
Kolu kaptırdılar.

Olacağı buydu.

Bundan böyle herkes ağızdan çıkan laflara dikkat etsin... AKP’lilerin “içeri tıkılan gazeteciler” başta olmak üzere “sürpriz” açıklamalar yapacağından adım gibi eminim.

Yılmaz Özdil/Hürriyet

İzleyiciler