Önizleme

9 Temmuz 2011 Cumartesi

Caiz şike… Bekir Coşkun 9 Temmuz 2011


Anladığım kadarıyla şikeciler hocaya soruyorlar:

“Hocam şike caiz mi?..”

Hoca:
“Niyete bağlı… Kalbini temiz tutacaksın…”
“İyi niyetle hocam…”
“Kalbin temizse caizdir…”
“Benim içimde hiç kötülük yoktur hocam… Yani böyle bir kötü şey görsem hemen şey yaparım…”
“Allah razı olsun…”
*
Eğer devletin içine tarikat geçip oturmuşsa ve cemaat ülkeyi yönetiyorsa, bu gibi şeyler normaldir.
Şikeci sorar:
“Hocam şimdi ben para alıp gol yersem…”
Hoca:
“Ofsayt çizgisinin dışından mı, içinden mi?.. Bilhassa dışındaysan bir şey olmaz…”
“Ben kaleciyim hocam…”
“O vakit harama el sürmeyeceksin, bırak geçsin…”
“Ya top auta gittiyse?..”
“Kazaya kalır…”
“Bir daha ki sefere mi?..”
“Bilahare atılır… Buyuruyor ki ‘İnna ki bil kavmin şut-el bel kalle’ diyor… Yani parayı alan kaleye şutu çeker…”
*
Eğer ülke ekonomisine “yeşil sermaye”, tasarrufa “faizsiz bankacılık”, markete “helal gıda”, eğitime “türban”, liyakate “badem bıyık” yerleşip oturmuşsa, şikenin caizi, caiz olmayanı normal…
Şikeci:
“Hocam, şimdi baktım ki top geliyor…”
Hoca:
“Kalbin temiz olacak…”
“Şike için dolar almışsam…”
“Sünnet-i ayni…”
“Ya Avro almışsam…”
“Farz-ı kati…”
*
Bunlar normal…
Eğer memleketin yönetiminde kıstas; demokrasi, hak, hukuk gibi evrensel değerler değil de “helallik” olursa…
Şikeci:
“Hocam şimdi ben topa vurdum…”
“Amin…”
“Ama top bizim kaleye girdi…”
“Kısmet-i nefsin…”
“Ya yakalanırsak hocam?..”
“Ben selamet, sen kodestesin…”

İzleyiciler