Sevgili okuyucularım, seçime bir aydan az bir zaman kaldı. İktidar partisi tam anlamıyla şımarmış, yüzde 50 oy almaktan söz ediyor! Şımarıklık o boyutta ki, 2023 yılında, yani Cumhuriyet’in 100. yılında ne yapacaklarını hayali ve düzmece projelerle anlatıyorlar.
İnşallah o zaman Türkiye bunların yönetiminde (!) sıçramış olacak, kelle başı aylık gelir
ayda 10 bin dolara ulaşacak gibi masallarla, Türk milletini rüya aleminde yaşatmaya yelteniyorlar.
Ancak önümüzde seçim var. Biz önce bu seçimi düşünelim.
Şimdi bakınız.
AKP‘nin bu seçimde bir numaralı hedefi,
MHP‘yi
yüzde 10 barajının altında tutmak.
MHP’ye o nedenle saldırıyorlar. Ellerindeki karanlık güç odakları, bir AKP’li belediye başkanının da önemli katkılarıyla bazı MHP’lilerin tamamen özel yaşamı ilgilendiren kasetlerini piyasaya sürüyorlar.
Son referandumda
ülkücülerin üzerine gittiler ve onları başarıyla böldüler. Şu anda da aynı oyunu oynuyorlar.
Peki şimdi planları ne?
“MHP yüzde 10′un altında kalırsa, onun çıkaracağı tüm milletvekillerini biz AKP olarak kazanırız. O nedenle, ne yapıp yapıp MHP’nin üzerine gitmek, MHP’yi vurmak, onun tabanını kafakola almak zorundayız.”
Şu anda
MHP’nin Meclis’te
72 milletvekili var. Şimdi varsayalım
MHP barajı geçemedi ve bu sayının en az
65′ini AKP aldı.
Sizi ikna etmek için bunu biraz açmalıyım. Seçim kanunu öyle düzenlenmiş ki, sadece
en çok oy alan partiye yarıyor. En çok oy alan parti, küçük partilere verilen oyları sıfır düzeyine indirdiği gibi, Meclis’e giremeyenlerin de oylarını kendi adına yazdırıp ona göre milletvekili çıkarıyor.
Evet, seçime kadar MHP, AKP’nin birinci boy hedefi olacak.
Bu yazdıklarımın somut örneklerini ise rakamlarla,
3 Kasım 2002 seçimlerinden vereyim.
AKP o seçimde iktidar olmuştu. Peki nasıl olmuştu? Küçük partileri ve bağımsızları vermiyorum. Alınan oylara bakalım:
AKP yüzde 34.2
CHP yüzde 19.3
DYP yüzde 9.5
MHP yüzde 8.3
Genç Parti (Cem Uzan) yüzde 7.2
ANAP yüzde 5.3
2002 seçiminde Meclis’e bu yüzde 10 baraj dümeni nedeniyle sadece iki parti,
AKP ve
CHP girebildi.
DYP, MHP çok az,
Genç Parti ise az farkla devre dışı kaldı.
Demek ki, Türkiye’de verilen oyların sadece yüzde 53.5′i Meclis’te CHP ve AKP toplamı olarak temsil edildi. Yarıdan biraz fazlası!.. Ve bu gülünç sistemde AKP tek başına iktidara geldi.
Peki milletin geri kalan yüzde 46.5 oranındaki oranındaki oylara ne oldu?
Onlar buharlaştı, çöp tenekesine gitti!
Böyle rezalet, böyle seçim kanunu olur mu?
Tabii
AKP, bu durum işine geldiği için, iktidarda bulunduğu dokuz yıl boyunca bu
baraj rezaletini kaldırmadı, kaldırılmasını isteyenlere hep karşı çıktı.
Şimdi aynı seçimin rakamlarına bir kez daha başka bir açıdan baktığımızda, karşımıza korkunç bir tablo çıkıyor. Özellikle
DYP, MHP kılpayı,
Genç Parti ise çok az bir farkla Meclis’e giremediler.
Peki bu iş kime yaradı?
Sadece ve sadece AKP’ye yaradı. Tek başına iktidar oldu.
Hem de bu sakat sistemin sonucu olarak, yüzde 34 oy alıp milletvekillerinin yüzde 66′sını elde etti.
Tabloya bakın siz! Üçte bir oy alıyorsunuz. Meclis’e üçte iki giriyorsunuz! Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayacak bir hadisedir.
Öyle bir sistem oluşturulmuş, öyle bir tezgah kurulmuş ki, boşa giden oyların nerdeyse tamamı en çok oy alan partiye gidiyor ve onu iktidar yapıyor.
Asla dilemem ama bu seçimde de aynı şey olabilir.
CHP‘nin Meclis’e gireceği kesin. İşte o yüzden
AKP, şimdi
MHP oylarına, başka bir deyişle
MHP’nin baraj altında kalıp Meclis’e
girememesine odaklanmış durumda… Çünkü böyle olduğu takdirde
MHP‘ye verilen oylar sadece
AKP’ye yaramış olacak.
İşte o zaman
AKP Meclis’te istediği çoğunluğu elde edecek, anayasa ve yasalarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynamayı sürdürecek ve ülkemiz
Kürtçü bölünmeye,
Kürdistan‘a doğru hızla yol alacak.
O yüzden, başta
Tayyip olmak üzere
“MHP sınırda” diyorlar, onu eritmek için böyle bir cingözlük yapıyorlar.
Bu da yetmiyor,
MHP’yi yıpratıp Meclis’e girmesini önlemek amacıyla, piyasaya
kasetler sürülüyor…
Ve devletin ilgili kurumları bu işi soruşturup aydınlatmak bir yana, ellerini ovuşturup seyrediyorlar.
Oyumu MHP’ye verecek değilim ama bu partinin mutlaka Meclis’te olması gerektiğine inanıyorum.
SÖZCÜ