Önizleme

24 Mayıs 2011 Salı

çizgice kapak

Cumhuriyet çizeri Zafer Temoçin, son dönemdeki kaset ve Kılıçdaroğlu'nun Êrdoğan'la TV'de tartışma talebiniçizdi

Oy Ver, Türkiye Bölünsün...Cumhuriyet yazarı Bekir Coşkun yazdı..

.
Bir de soruyor:

“Doğu’da, Güneydoğu’da neler oluyor?..”

Nasıl anlatmalı?..

Hâlâ anlamadıysa...

*

Dili ayırdılar...

Tabelaları Kürtçe yazdılar...

Bayrakları astılar...

Sınırın “Sivas’ın ötesi” olduğunu ve kendisinden başka kimsenin oralara gidemediğini zaten Başbakan söylüyor...

“Ateşkes” anlaşması bile yapabiliyorlar Türkiye Cumhuriyeti ile...

Daha ne kanıt lazım?..

*

Aslında hüzünlü bir hikâyesi var bunun... Önce bölünmeye karşı çıkacak kim varsa ortadan kaldırdılar:

- Bölünmez bütünlüğü savunan aydınları topladılar...

- Tepki gösterebilecek medyayı bitirdiler...

- Yargı kenara itildi...

- Ordu susturuldu...

- Komutanlar hapiste...

- MHP kalmıştı sorun çıkartabilecek, içte seçime günler kala kasetlerle ülkenin üçüncü partisini imha ediyorlar...

*

Türkiye’yi paylaşıyorlar aslında...

- Kürtler “Kürdistan” diyor...

- ABD, bölgede ikinci bir İsrail istiyor...

- AKP ve Hoca Efendi’ye de Türkiye’nin kalanı düşüyor...

Örtüşüyor çıkarları...

Üçü el ele...

Hep birlikte...

*

Bu seçimler sıradan değil...

Geçiniz; rejimin vaziyeti, hukukun hali, laikliğin tarifi, yaşam biçimi, anayasanın bilmem hangi maddesi...

Tüm bunların ötesinde bir tarihi soruya yanıt olacak bu seçimler:

Türkiye bölünsün mü?..

Bölünmesin mi?..

*

Sen bilirsin artık Türkiye...

Göz göre göre...

Olanları bile bile...

Sadece o “açılım” sonundaki rezillik bile yeterdi ya, aklın başına yine de gelmediyse...

Ne yapabiliriz biz?..

Ne?..

Geriden ileri demokrasi...Hürriyet yazarı Yılmaz özdil yazdı!

“Ahh benim milletim, ahh... Bu milletin 70’li 80’li yıllarını heba etmiş Demirel, gelmiş 87 yaşına, hâlâ ortalığı karıştırıyor, çete kardeşliği yapıyor. Aaahh ahh, ne dolaplar dönüyor.”
*
“Ahh benim milletim ahh... 1940’larda kitapları plakları yasaklayan kimdi biliyorsunuz değil mi?
İsmet İnönü... Şimdi ne
oldu da bunların hepsi bir araya geldi, edep yahu, karanlık ittifaklar var, kirli tezgâhlar var, aaahh ahh, benim milletimden neler gizleniyor.”
*
Demokrasimiz
“ileri”den...
Örnekler hep
“geri”den.
*
İleri-geri demokrasi yani.
Mehter takımı bi nevi.
*
“Bunların zihniyeti boğaz köprüsüne karşıyken, Abdülmecit dedemiz proje çiziyordu”yu öğrenmiştiniz...
Şimdi çıkıp “ahhh şu Alaeddin Keykubat
yok mu, Alaeddin Keykubat, neler
çektirdi benim milletime”
derse, şaşırmayın.
*
Ya da ne bileyim...
“Harzemşahlar döneminde il başkanları bunların valisi değil miydi? Gaznelilerin yolsuzluklarını unuttuk mu? Gençler siz yetişmediniz o günlere, Gıyasettin Keyhüsrev’in iktidarında ekmeği karneyle alıyorduk, tüp yoktu, tüp... Hatırlayın, Alp Er Tunga öldüğünde, acun ıssız kalmadı mı? Kaldı... Bakın, Acun bugün Nihat Doğan’la nerelerde, hayaldi gerçek oldu, kalkınma budur. Ahh benim milletim ahh, Ergenekoncu Göktürklerin neler yaptığını görüyorsunuz, şimdi ne oldu da cehapelisi mehapelisi aynı tezgâhta buluştu? Biz bunların cemaziyülevvellerini biliriz... Hele o Mete yok mu, ne hin oğlu hin’di, hâlâ utanmadan hun’du diyorlar, edep yahu, onun yüzünden Çin’e duvar ördüler, ithalat yapamıyorduk be...” filan.
*
Kendi payıma, Germiyanoğulları’namı oy vereyim, yoksa Dulkadiroğulları’na mı
diye tereddütte kalmıştım, galiba Karesioğulları’nda karar kılacağım.

İzleyiciler