Önizleme

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Siyanür Şerbet....Bekir Çoşkun cumhuriyet gazetesi..

Siyanür aslında zehirdir...
Bir damlası ineği öldürür...
Onun için Hitler önce Yahudiler için, sonra da sığınağında kendisi ve sevgilisi için siyanürü tercih etti...
Bir bardak siyanür içme suyuna karıştığında, bir kasabayı yok etmeye yeter...
Siyanür bir kez toprağa karıştığında ise artık geri alınamaz.
Er geç bir yerde insana rastlar...
*
Kütahya’daki gümüş madeninde ne kadar siyanürlü su var?..
25 milyon ton...
*
Peki, bu tehlikeli mi?..
Değil...
Faydalı...
Çıkan gümüş-altını avuç avuç köylüye dağıtacaklar çünkü!..
*
Çevreye ve insanlara hiç mi zararı yok? derseniz...
Söylendi ya size; mutfak tüpü yani...
Nükleer santralın mutfak tüpü ile kıyaslandığını düşünürsek... Çukurdaki siyanür de diyelim ki; sahanda yumurta...
Ya da o mantığa göre; parmak tatlısı...
Tatlısını yerseniz tehlike yok...
Parmağı yerseniz...
*
Bankalar, şirketler, haberleşme, koylar, limanlar, fabrikalar bitti...
Yerin üstünü bitirince altını yemeye sıra geldi...
Yerli ve yabancı şirketler saldırıyorlar; orman, dağ, ova, yayla, doğa, cennet, vatan, yurt demeden...
Hiç merhametleri yok...
Vicdansızlar...
Yurdun dört bir yanından çevre katliamı haberleri geliyor...
Tarihi boyunca Anadolu toprakları hiç bu kadar saldırıya uğramamıştı...
Düşman dahi bu topraklara böylesine zarar vermedi...
*
Siz sadece Kütahya’nın farkına vardınız...
Siyanür seti çökünce...
Onu da zar zor duydunuz...
Arka sayfada, son haber, arada, kısacık, öylesine...
Niçin?..
Çünkü medya patronları da maden, altın, gümüş, kömür, HES, ocak, kaz, kazan işine girdiler...
*
O zaman kim seni savunacak ey vatan?..
Kim?..
Bir damla suyun için, bir dal ağacın için, bir tek taşın için, bir avuç toprağın için canımızı verirken...
Şerbet mi saysak siyanürü?..
Sen ölü, biz ölü...

bcoskun@cumhuriyet.com.tr
haberinyeri.net ten alıntı.


İzleyiciler